Page 122 - Nevzat Bingöl - Suriye'nin Kimliksizleri: Kürtler
P. 122
Suriye’deki bütün vatandaşlar arasında eşitliği sağlayacak şekilde,
Suriye Kürt Toplumunun ulusal ve uluslararası kanunların kendi-
lerine tanıdığı haklardan yararlanmalarını olanaklı kılacak
değişiklikleri gözler önüne seren öneriler sunmaktır. Kaldı ki
Suriye toplumu, bünyesinde barındırdığı farklı ırk ve grupların
kendisini kültürel mozaik bakımından en zengin Arap toplumu
haline getirdiği kozmopolit bir toplum olarak bilinmektedir. Öy-
leyse ilk ve son hedef, “her zaman ve her yerde Suriye vatan-
daşlığı”dır.
Konunun Arka Planı
Yaptığımız anketin şıklarını tetkik ederken, bir kadın tarafın-
dan doldurulan ankette bazı notlara rastladık. Anketi dolduran
bu kadın, “Suriye’ye geliş tarihiniz?” şeklindeki sorumuza dair,
“böyle bir soruya yer vermek üzüntü vericidir. Zira Suriye’de
doğduk, geçmişte Suriye’deydik, şimdi de Suriye’deyiz” no-
tunu yazmıştı. Bu anketi dolduran kadın vatandaş, dedesinin ve
babasının Suriyeli olduklarını, kendisinin ise 1962 yılındaki
genel sayım gereği vatandaşlıktan çıkarılıp “yabancı”laştığını
belirtmektedir. Tabiri caizse bu bahaneyle konuya başlamak is-
tiyoruz. Zira Suriye’deki Kürt azınlığın temel problemi budur.
Kürt kaynaklarında yazıldığı gibi Kürtlerin Suriye’nin Cezire
bölgesinde yüzyıllardan beri mi yaşadıkları yoksa buraya 1920
yılında Türkiye’de uğradıkları baskılar sonucu mu geldikleri
hususunda tartışmalar hâlâ sürmektedir. Önyargısız hukuki
mantıkla bakıldığında, bu tartışmanın Kürtlerin vatandaşlık ve
kimlik haklarını etkilemediğini görüyoruz. Zira Suriye Vatan-
daşlık Kanunu gereğince, “bir yabancı kesintisiz en az beş yıl
bu ülkede kaldığı takdirde, vatandaşlık kanununa göre vatan-
daşlık hakkını kazanır.” 2
Bundan dolayı, şimdiye kadar Suriye vatandaşlığına
geçmemiş on binlerce Kürdün bulunması yadırganmaktadır.
2 “Haseki Yabancıları” sicil defterlerinde kayıtlı kişilere özgü bir kayıt sureti.
122