Page 126 - Nevzat Bingöl - Suriye'nin Kimliksizleri: Kürtler
P. 126
276 sayılı kanunun 3. maddesine göre, anne ve babası bilin-
meyen, vatandaşlıkları meçhul olanlar veya vatandaşlıkları ol-
mayan fakat Suriye’de doğmuş olanlar hükmen Suriye Arabı
sayılır. Suriye’de doğup doğumu esnasında evlatlık yoluyla ya-
bancı bir vatandaşlığa geçmeyenler ile köken olarak Suriye Arap
Cumhuriyeti’ne mensup olduğunu söylemesine rağmen başka bir
vatandaşlığa geçmemiş olanlar ve önceki kanun ve yönetmelikler
gereği tanınan süre içinde Suriye vatandaşlığını seçmek için
başvuruda bulunmayanlar da hükmen Suriye Arabı sayılırlar. 67
sayılı kanunun 31. maddesi ile 276 sayılı kanunun 32. madde-
sine göre, bu kanunun eski vatandaşlık kanunu ile kazanılan hak-
ları kaybetme noktasında herhangi bir etkisi yoktur. Bu
maddelerden anlaşılıyor ki, Suriye Kürtleri tamamen keyfi ve
üzerinde anlaşma sağlanan Uluslararası sözleşmelerin ölçüt-
leriyle birlikte yerel kanuna da aykırı olarak vatandaşlıktan
çıkarılıyorlar. Farz edelim ki vatandaşlıktan çıkarılan ilk nesil bu
vatandaşlığı hak etmemişti; peki “ketum” veya “yabancı” olarak
doğup herhangi bir vatandaşlığa geçmeyen çocukların durumuna
ne demeli! Üstelik belirtilen maddeler Suriye topraklarındaki bir
anne ve babadan doğup onların vatandaşlıklarını elde edemeyen
her çocuğa Suriye vatandaşlığını kazanma hakkını vermektedir.
1962 yılındaki sayımın açık hedefinin 1945 yılından sonra
Suriye’ye gelen Kürtleri buradan uzaklaştırmak olmasına rağ-
men, pratikteki görüntü daha değişik bir gerekçeyi yansıtmaya
yöneliktir. Kürtlerin bizzat kendi ifadelerine göre bazı kimseler
vardır ki, bunlar gerçek mânada vatandaşlık hakkını kazanma-
malarına rağmen sayım görevlilerine verdikleri rüşvetle bu hakkı
elde etmişlerdir. Bu arada gerçek vatandaşlık hakkından yarar-
lanan başka bazı kimseler de vardır ki, bu hakları kaybettir-
ilmiştir. Aynı ailenin bazı fertlerinin vatandaşlık haklarından
yararlanmaları, diğer fertlerinin yararlanmamaları da vatan-
daşlıktan çıkarmadaki keyfiliği gösteren kanıtlardandır. Örneğin
dedesi 1881 yılında Suriye’de doğup, ölünceye kadar Suriye
vatandaşlığından yararlanan bir kişiyle karşılaştık ki, bunun 1935
126