Page 136 - Nevzat Bingöl - Suriye'nin Kimliksizleri: Kürtler
P. 136
KÜLTÜREL HAKLAR
Kültürel Kürt Kimliği
“Dünyadaki herkes gibi ben de bir Kürt olarak yaşamayı ve
sokakta durup ‘ben bir Kürdüm’deme hakkımın olmasını istiyorum”
(bir Kürt öğrenci).
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 27.
maddesine göre her hangi bir devlet içindeki şahısların ırksal,
dinsel veya dilsel bir azınlığa mensup olma hakları inkâr edile-
mez. Bunların toplum içinde diğer fertlerle birlikte kendi kültür-
lerini yaşama, dinlerini açıklayıp öğretilerini yaşama ve dillerini
konuşma hakları engellenemez.
Bu madde bireyin kendi şahsi özgürlüğünün ve insani hak-
larının bir parçası olarak kültürel haklardan yararlanmasının ve
kültürel kimliğin muhafazası için temel unsur olan dilini kullan-
masının önemini vurgulamaktadır. Nasıl ki zaten şahıslarla ilgili
kültürel hakların kullanılması, dilini kullanma ve özellik arz eden
günlerle ilgili tören düzenleme gibi bunun genellikle bir toplum
içinde yapılmasını gerektirmektedir.
Suriye Hükümeti Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar
Sözleşmesi’nin 27. maddesini kabul etmesine rağmen, Kürt
azınlığın kültürel haklarının çiğnenmesi yıllardan beri süregelen
bir alışkanlık haline gelmiştir. Kültürel Kürt kimliğini muhafaza
etmenin yegâne vesilesi onların kendi dillerini kullanmalarıdır.
1970 yılında başlayan “Araplaştırma” ve Arapçalaştırma poli-
tikasının bir parçası olarak birçok Kürt köyü ve şehrinin isimleri
Arapça isimlerle değiştirilmiştir. Başlangıçta Kürt babaların
kendi çocuklarına verdikleri Kürtçe isimlerin kütük defterlerine
kaydedilmemesi yönünde emirler çıkarıldı. Ancak Kürtlerin bu
konudaki ısrarı neticesinde bu durumun uygulamada sonuçsuz
kalmasını sağladı.
Tabiki Kürtlerin kendi dillerinde basım işlerini yapmaları da
136