Page 22 - Nevzat Bingöl - Suriye'nin Kimliksizleri: Kürtler

Kamışlılıları derinden yaralamıştı, “hani biz kardeştik?”
Türkiye Kürtleri sadece Suriye’deki gelişmelere kayıtsız
kalmakla yetinmemiş, Irak’ta federasyon ilanıyla Irak Kürtlerinin
kazanımlarını da görmezden gelmişti. Irak, Suriye, İran, Er-
menistan ve Avrupa’da yaşayan Kürtler, federasyon ilanını adeta
“Ulusal bir bayram” bir Newroz şenliğinde kutlamışlardı.
Türkiye’de yaşayan Kürtler belki de bu federasyon ilanını duy-
mamıştı ya da daha ne anlama geldiğini dahi bilmiyorlardı, siyasi
parti mitinglerinde ya da “Kürtlük adına” yapılan gösterilerde
atılan sloganların ne anlama geldiğini bilmiyorlardı, atılan slo-
ganların ne anlama geldiğini belki de bilmeden bağırıyorlardı.
Kamışlı Serhıldanı’nın ardından Suriye Kürtlerinin-Kürt par-
tilerinin birlikte hareket etmesi, Suriye Kürtlerinin “kardeşler
arası işbirliği” geleneğinden gelmektedir. Kürt aydınlanmasının
merkezidir Suriye, özellikle de Kamışlı. Şeyh Sait, Ağrı gibi
Türkiye’de başlayan isyanlar başarısızlıkla sonuçlanınca, isyana
katılanlar Suriye Kürtleri tarafından kardeşleri olarak karşılanmış
ve kollanmıştı. 12 Eylül’de yurt dışına çıkanların ilk aklına gelen
yer yine Kamışlı ve Amude olmuştur. Suriye Kürtleri, Türkiye
Kürtleri için bir anlamda “sığınma yeri” olmuştur. Bölgede kan
davası ve kız kaçırma olaylarının ardından bile ilk sığınak yeri
olarak Suriye Kürt bölgeleri akla geliyordu.
Bu kitapta Türkiye’de pek tanınmayan Suriye Kürt partileri ve
bu partilerin siyasal düşüncelerini, diğer ülke ve Kürt partileriyle
ilişkilerini, birbirine bakışlarını ve mücadele yöntemlerini okuy-
acaksınız. Bu amaçla Suriye Kürtlerinin merkezi Kamışlı’da yak-
laşık bir yıllık bir çalışma sonucu bu kitap hazırlandı. Kitap daha
hazırlık aşamasındayken Kamışlı Serhıldanı patlak verdi, bu
nedenle de çalışmaya ara vermek zorunda kaldım, sürekli
Suriye istihbaratının takibindeki bu 12 Kürt partisiyle buluşma
ve görüşmeler yapma konusunda oldukça sıkıntılar çektim. Çok
sayıdaki Kürt partilerinden bazı tabela partileri, biraz da hükümet-
ten korkudan olsa gerek görüşme teklifimi kabul etmediler, görüş-
lerinin net bir şekilde kamuoyuna yansımasını istemediler. Bu

22